Toplum, hastalıklı akılların kolektif ürünüdür. Her toplumsal kurum, akıl virüsünün bir belirtisidir.

Devlet, din, aile, eğitim, ekonomi - hepsi akıl virüsünün yarattığı yapay sistemlerdir. Bu sistemler, insanları doğal olmaktan çıkarıp toplumsal roller oynamaya zorlar.

Her insan, toplumda bir rol oynar. Ama bu rol, onun gerçek kimliği değildir. O, bu rolü oynamak zorunda kalır çünkü toplum bunu gerektirir.

Toplumsal roller, insanları gerçek doğalarından koparır. Bir insan, aynı anda baba, işçi, vatandaş, tüketici olmak zorundadır. Ama bunların hiçbiri onun gerçek kimliği değildir.

Bu çoklu kimlik, modern insanın şizofrenisini yaratır. İnsan, kim olduğunu unutur, hangi rolde hangi maskeyi takacağını karıştırır.

Toplum, bu karışıklığı düzenlemek için daha fazla kural, daha fazla norm yaratır. Ama her yeni kural, hastalığı daha da derinleştirir.